Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Black Swan* veya Türk İnternet’inin Üçüncü Kırılma Noktası

Posted on 0

Malum, Türkiye İnternet Pazarı iki tane “kırılma noktasından” geçti. Biri 2006 senesinde, diğeri 2011’de. Bunları zamanında yazmıştım, onun için bir daha detaya girmiyorum. Ama üçüncü bir kırılma noktasına yaklaşıyoruz. En azından bana öyle geliyor.

Biraz geriye gidelim ve oradan bir dizi gözlemi sıralayalım. 2011 senesi hayatımıza iki tane 100 milyon USD duvarını delen yatırım getirdi (GittiGidiyor, Markafoni), eTicaret yüzde 50 kadar büyüdü, yabancı şirketler pazara giriş yaptı (Amazon, Rocket vs.), start-up yarışmaları bir internet şirketi kurma furyası ile karşı karşıya kaldı (sevgili Burak Büyükdemir son dört senede neler değişti, yine bir anlatsa), grup satınalma pazarında 200 şirkete kadar yükselen bir deli dolu bir pazara şahit olduk. Özel Alışveriş segmentine ise Türkiye’nin önde gelen holdingleri (Boyner, Doğan, Doğuş) ve perakende sektörünün önde gelen isimleri (1v1y) girdiler. İstihdam yaratıldı. Ve, yabancı yatırımcıların hepsinin Türkiye’ye geldiği bir sene oldu. Hepsi derken hakikaten hepsi. Evet, çok kısaca, bu 2011 senesiydi. Kiminle konuşursam, herkes “birşeyler yapmaktan” bahsediyordu.

2012’yi yarılamak üzereyiz – yüzeysel bakınca, büyüme devam ediyor. Herkes memnun gözüküyor, bu sene yüzde 57 büyüme hedefinden bahsediyoruz. Ama bir o kadar da değişim var.
***
Büyük yatırımcılar pazarı izlemeye aldılar: Yani yatırım yapmaya hazırlar ama yatırım yapabilecek ölçekte şirket yok (bir grup büyüklerin zaten yabancı yatırımcısı var (mesela Çiçeksepeti, Markafoni, Trendyol, Yemeksepeti) veya ilgilendikleri şirketler daha çok erken bir büyüme aşamasında). Bu durum hızlı hareket eden ufak veya orta çapta girişim sermayesi şirketlerine ve melek yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor. Bence Türk melek yatırımcıları için (lisan bariyeri yok, paylaşımcı bir network anlayışı hakim) özellikle büyük fırsat. Ufak ve orta ölçekli (yerli ve yabancı) girişim sermayesi şirketleri bu fırsatları çok akıllıca kullanmaya başladı.
***
2011’de şişen pazarlar hızla normal bir düzeye dönmeye devam ediyor. Grup satınalma pazarında ufak şirketlerin hepsinin kapandığını veya başka bir yoldan ebediyete intikal ettiğini görüyoruz. Özel alışveriş sektöründe de rahatlama var: Geri çekilen, şirketini yabancı yatırıma açmaya hazırlanan veya başka bir şirket ile birleşmeye çalışan örnekler gözlemliyorum. Pazarların daha verimli bir düzeye geldiğinin göstergeleri. Beklenmedik bir kaza olmazsa, eTicaret sektöründe pazarlar daha yüksek bir verimlilik düzeyine oturacaklar. Bu geri çekilmeler ve birleşme görüşmeleri şu an Türk Internetinin heryerinde var gibi.
***
İç pazarda satınalmalar olmaya başladı. Markafoni grubu ve Doğuş Yayın Grubu enmoda.com üzerinden ortak oldular: Markafoni enmoda’nın çoğunluk hisselerini satın aldı. Aynı şekilde Doğan Medya evmanya.com’u satın aldı. Bunlar olabilecek en güzel gelişmeler, artık Türkiye pazarında Türk şirketlerinin gücü satınalmaya yetmeye başladı. Daha doğrusu stratejik ufukları büyüdü. Bu böyle devam ederse, Türk internet pazarının büyümesi açısından yeni bir dinamik yaratılmış olur (ah birde buna Istanbul’da bir Teknoloji Borsası eklense, yeni kurulan teknoloji şirketlerinin sermaye bulabileceği… Etraf ülkelerden de kote olmak için çok talep alacağımız aşikar. Üç senedir yazıyorum bunu, ve her fırsatta yazacağım (“Ceterum censeo Carthaginem esse delendam”). Exit’in olduğu yerde, fonlama ve büyüme çok daha rahat elde edilir).
***
Girişimcilik en çok konuşulan konu oldu. Özellikle de Internet girişimciliği. Zannedersem bu sene her hafta bir yerde girişimcilik hakkında bir konuşma yaptım… ve her yerde benim neden en kötü girişimci örneği olduğumu anlattım. Bu hikayeyi ne kadar çok anlattıysam, o kadar çok anlatmam isteniliyor. Garip bir durum oldu. Sayısız mail geliyor… herkes birseyler yapmak istiyor, yol gösteren birilerini arıyorlar. Son hafta İran’dan bile mail gelmeye başladı. Çok büyük bir heyecan var.
***
Ve pazara 2012’de de yeni girişler var. Alternatif Ödeme Sistemleri tarafı çok hareketli. 2012’ye damgalarını vuracaklar gibi geliyor (BKM express, PayU, PayPal, iPara, Mobilödeme ve diğerleri). Wrapp’in bu kadar çabuk Türkiye’de açılması (ve daha açılmadan iki değişik ekip tarafından kopyalanması – evet, Türkiye Digital Darwinism ülkesiydi, unutmayalım). Rocket’ten sonra başka bir “Company Builder’in” buraya gelmesi (onlar da Maslak’ta daire tutmaya başladılar ve 2şer-3er yurtdışından adam yollamayı düşünüyorlar). Ve pazara yeni girişlerden bahsederken yerli girişimcilerin kurduğu şirketleri unutmayalım, aralarında ışık hızıyla büyüyenler var.
***
Sonuç olarak, 2012’de hem pazardan ayrılan var hemde pazara girenler var.Tam olması gerektiği gibi. Kalabalık sektörlerden geri çekilenler, yarışta arkaya düşenler gidiyor veya birleşiyor. Başka yeni sektörler oluşuyor ve giren şirketlerin kalitesi hakikaten güzel. Yatırımcı tarafı beklemede. Start-up seviyesini aşan firmaları bekliyorlar… Bu da melek yatırımcılara güzel fırsatlar sunuyor.
Bunların hepsi üçüncü bir kırılma noktası olabilir mi acaba? Bence evet. Bu kırılma noktası da bize Türk internetinin “orta direğini” yaratacak sanki. Bu da çok iyi olur. Ama dengeler bu sefer çok hassas. Geri çekilen şirketlerden biri iflas ederek pazardan ayrılırsa, yabancılar bu olaydan dolayı bekleme modundan geri vitese geçerlerse, o zaman üçüncü kırılma noktasını olumlu anmayız. Sene sonuna kadar belli olur diye düşünüyorum.

Nacizane tavsiyem, yatırım süreçlerinizi tamamlayın, şirketlerinizi kurun ve hızla yarışın içindeki yerinizi alın. “Digital Bosphorus” heryerde!

***

*Siyah Kuğu (Black Swan) Teorisi: “Bugüne kadar gördüğünüz bütün kuğuların beyaz olması, siyah kuğuların varolmadığı anlamına gelmez.” Siyah kuğu teorisi, gözlemlerimiz sonucu elde ettiğimiz bilgileri fazlasıyla doğru kabul ettiğimizi, sürekli aynı şekilde olan olgunun hep öyle olmasını beklediğimizi, fakat gerçekte öyle olmayabileceğini ve beklentimizin aksi ile karşılaşırsak büyük bir etki altında kalabileceğimizi ifade eden, Nassim Nicholas Taleb tarafından geliştrilen bir öngörü teorisidir.

7 Responses
  • Kadir
    Mayıs 7, 2012

    Teknoloji borsası yeni TTK ile şirketlerin mali tablolarında şeffaflaşmaya gittikçe daha da çabuk olacak bir “olay” olarak görüyorum. e tohum etkinliklerinde görüyoruz kimse cirolardan ne kadar yatırım aldıklarından bahsetmiyor. Şimdi insanlar bunu mecburen yapmaya başlayacaklar ve bu dileğiniz gerçekleşebilecek gibi geiyor.

  • Huseyin Berberoglu
    Haziran 6, 2012

    Yazı için teşekkürler, ilgiyle takip ediyoruz.

  • Teknik Sorular
    Ekim 15, 2012

    ödeme sistemlerinin gelişmesi iyi olacak. özellikle iPara PayPal benzeri yapısıyla daha çok insanı internet üzerinden alışverişe ve ticarete taşıyacak.

  • Tuğçe
    Kasım 12, 2012

    “Geri çekilen şirketlerden biri iflas ederek pazardan ayrılırsa, yabancılar bu olaydan dolayı bekleme modundan geri vitese geçerlerse, o zaman üçüncü kırılma noktasını olumlu anmayız. Sene sonuna kadar belli olur diye düşünüyorum.” Ve Rocket geri çekildi 3. kırılma noktasını olumsuz etkileyecek bir unsur mu sizce? Diğer yabancı yatırımcıları olumsuz etkiler mi veya etkiledi mi?

  • Teknik Sorular
    Kasım 13, 2012

    Şirket alımları ve ortaklıklar bence hızla devam edecektir. Gelişen bir pazarda kısa vadeli gerilemeler olabilir ancak henüz emekleme aşamasında olan bir pazarı hiçbir sermaye grubu bırakmayacaktır.

  • serhanok
    Nisan 11, 2013

    Sina Bey yazı güzel ama Siyah Kuğuyla çok bağlantı kuramadım açıkçası 🙂 Biraz Malcom Gladwell’in Kıvılcım Anı olarak ifade ettiği şey sanırım dile getirmek istediğiniz. Yani bir şeyler zamanla olgunlaşıyor ve sonra da kırılma anında patlamaya geçiyor. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta o patlamadan sonrası bence. Zira bazı pazarlar hor kullanılıyor ve cazibesini çabuk yitiriyor. Grup siteleri bunun en iyi örneği. Ana vaadi “Fırsat” olan bir konsepti fırsat olmaktan uzaklaştırırsan insanlardaki “Kapma” hissini besleyemezsin. Özel alışveriş kulüpleri de benzer bir durumda. Herkes alışveriş yapabiliyorsa ve aynı ürünü yarın öbür gün de bulabiliyorsam o zaman neden alayım? İşte bunlar hep pazarlama 🙂

  • Antignani Esslinger
    Mayıs 14, 2013

    Sina Afra | Observations & Thoughts on eCommerce is a fantastic blog post. You get my vote for Sina Afra | Observations & Thoughts on eCommerce and I’ll bookmark this blog now.